BÖLÜM HAKKINDA


AKDENİZ DÜNYASI ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI


Akdeniz Dünyası Araştırmaları Yüksek Lisans programı çerçevesinde, yaklaşık 400 yıl Akdeniz ve Akdeniz bağlantılı denizlerde söz sahibi olmuş, Akdeniz çevresindeki devlet ve milletlerle karışmış ve kaynaşmış olan Osmanlıların, Akdeniz’deki faaliyetleri, egemenlik politikaları, gerçekleştirdikleri deniz ticareti, deniz ulaşımı ve diğer devletlerle ilişkileri konusunda akademik çalışmalar yapılması öngörülmektedir.

Akdeniz’in parçası olarak tanımlanan Ege Denizi ve adalar da, bilimsel çalışmalar açısından aynı önemi taşımaktadır. Üstlendikleri önemli rolleri dikkate almak suretiyle Ege adalarındaki siyasî, idarî, askerî ve ticarî gelişmelerin yanı sıra, Ege Denizi’nde tarihî süreç içerisinde oluşan deniz hukuku gibi konuların araştırılması verimli ve yararlı sonuçlar doğuracaktır.

Bu program, Akdeniz Dünyasındaki devletler arası ilişkilere, ticarî gelişmelere ve deniz hukuku tarihinin oluşumuna yönelik çok farklı alanlarda araştırmalar yapılmasını sağlayacaktır. Bu çerçevede sadece Tarih değil İktisat, Sosyoloji, Coğrafya, Uluslararası İlişkiler ve Hukuk gibi Anabilim dallarına da katkıda bulunabilecek Akdeniz Dünyası Tarihi çalışmalarına başlanmıştır.

Akdeniz Dünyası Araştırmaları Yüksek Lisans Programı Prof. Dr. İdris BOSTAN başkanlığında yürütülmektedir.

Kitap - Osmanlı Denizgücü "Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü ve Doğu Akdenizde Diplomasi" - Palmira Brummett

Prof. Dr. İdris Bostan’ın danışman editörlüğünde hazırlanan bu kitap 16. yüzyıl tarihinin yeniden değerlendirilmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa, Avrupa-Asya ve dünya tarihine daha fazla dahil edilmesini öneriyor. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’daki yayılması evrensel egemenlik iddiaları, Doğu Akdeniz’de güç elde etmeye yönelik politikalar ve Doğu ticaretinin kontrolünü ele geçirme mücadelesi bağlamında inceleniyor. Bu yeniden kavramlaştırmanın amaçları, Osmn Devleti’ni bir başrol oyuncusu olarak görmek, Keşifler Çağı temasında öne çıkarılmamış cephelere dikkat çekmek ve Avrupa-Asya dünyasındaki ilişkiler anlayışını fark söyleminin oluşturduğu sınırların ötesine taşımaktır.

Kitabın odak noktaları ticaret ve siyasettir; Osmanlı İmparatorluğu’nun biricik, etkisiz ve diğerlerinden uzak bir devlet olduğu görüşünü desteklemektense akademik tartışmalar ile ortaçağ sonundaki ve erken modern dönemdeki devletlerle ilgili mukayeseli analizlerde Osmanlı Devleti’nin ve Osmanlı seçkinlerinin ticarette bilinçli hareket ettikleri görüşünün yer almasına imkân tanımaktadır.

“Bu kitabın dikkate değer bütün tespitleri arasında bana göre belki en önemli olanı, daha çok Avrupalılar için “Coğrafi Keşifler Çağı” olması gereken 16. yüzyıl başlarında Doğu Akdeniz Havzasında yürütülen üstünlük mücadelesinde artık etkinliğini kaybetmiş Memlükler’le sahneye yeni çıkan Safeviler’in, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Osmanlılara karşı savaşırken bölgede söz sahibi olmak isteyen Venedik ve Portekiz’le işbirliği yapmalarına dikkat çekmesi yanında, yeniden şekillenen Akdeniz Dünyasındaki Osmanlı egemenliğinin Kızıldeniz’e taşınma teşebbüslerinde, bölgedeki uluslararası siyasetin ve siyasi dengelerin değişmesinde ve şimdiye kadar pek dikkat edilmeyen Osmanlı iç ve dış ticaretinin etkin konuma gelmesinde Osmanlı Denizgücünün rolüne işaret etmesidir.” - İDRİS BOSTAN

“Osmanlı Devleti’nin rakipleri arasında bir deniz imparatorluğu olması konusunda sunduğu ikna edici görüşler Osmanlı İmparatorluğu’ndaki merkantilizmin genellikle göz ardı edildiği 16. yüzyıl genel tarihi için taze bir nefes.” - VIRGINIA H. AKSAN

“Brummett'in özellikle "Batı" tarihçiliğinde ortaya çıkan çarpıtmayı (kendi ifadesiyle distortion'u) sergilemesi bu alanda onarılması gereken önyargıları belirlemiştir ki çok önemli ve cesaretli bir görev olarak takdir edilmelidir.” - SALİH ÖZBARAN

Osmanlı Denizgücü “Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü ve Akdeniz’de Diplomasi”
Yazar: Palmira Brummett
Çeviren: Nazlı Pişkin
Timaş Yayınları
Şubat 2009 İstanbul
ISBN: 9789752638921
302 sayfa

Seminer 3 - Prof. Dr. Mehmet İpşirli - Osmanlı Tarih Yazıcılığı

Seminerlerimizin üçüncüsünü Prof. Dr. Mehmet İpşirli ile gerçekleştirdik.

Prof. Dr. Mehmet İpşirli kimdir?

Kayseri’de 1945 yılında doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Kayseri’de tamamladı. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı'ndan mezun oldu. 1971-1976 tarihleri arasında Edinburg Üniversitesi’nde "Osmanlı Tarih Yazıcılığı" üzerine yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 1976 yılında mezun olduğu anabilim dalında asistan olarak göreve başladı. 1982'de "Osmanlı İmparatorluğunda Kadıaskerlik Müessesesi" adlı tezle doçentliğe, 1988 yılında "Diplomatik Açıdan Mahzar" adlı çalışmasıyla Profesörlüğe yükseldi. Edebiyat Fakültesi Arşivcilik Bölümünün kuruluşunda yardımcı olup 12 yıl süreyle başkanlığını yürüttü. 1990 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1991 yılında Londra’da arşiv ve kütüphanelerde araştırmalarda bulundu. 1994-95 akademik yılında üç sömestr ve daha sonra üç yıl süreyle yaz sömestrlerinde Kuala Lumpur’da International Institute of Islamic Thought and Civilization’da araştırma yaptı ve dersler verdi. Ağustos 1999’da İstanbul Üniversitesi’nden emekli oldu. Eylül 1999’da Fatih Üniversitesi’nde göreve başladı. Kitapları arasında Tarih-i Selaniki I: Selaniki Mustafa Efendi, Tarih-i Selaniki II: Selaniki Mustafa Efendi, Tarih-i Naima (4 Cilt) sayılabilir.

Kitap - Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları

Akdeniz Nedir?

David Abulafia, Oğlak Yayınları Güzel Kitaplar Dizisi'nin yeni kitabı Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları'na bu soruyla başlıyor. Deniz ve güneş, palmiye ağaçları, açık pazarlar, huzur ve keyif... Artık dünyanın merkezi olmayan bu bölge, sarsıntıların büyük ölçüde sona erdiği tatlı bir dinginlik diyarı... Dünyanın seçkin üniversitelerinden dokuz yazarın kendi uzmanlık alanlarında ele aldıkları on makale, Akdeniz'in fetihlerle, din çatışmaları ve imparatorluklar arası husumetle doğmuş Batı uygarlığının beşiği olduğu gerçeğini temel alan yazılardan oluşuyor. 21. yüzyılda sona ermekten uzak görünen dinler çatışmasının merkezi Akdeniz'in bugününü, geçmişin perspektifinden incelemeye davet ediyor okuyucuları.

Akdeniz kimliğini belirleyen esasların da sorgulandığı kitap, 161'i renkli, 308 görsel malzemeyle yalnızca konunun uzmanlarının değil, konuyla ilgilenen bütün okurların ilgisini çekecek.

"Akdeniz tarihi parçalarının toplamından daha fazlasıdır." Bu görüş temel alınacak olursa, o tarihin aktarımı da Akdeniz'i sınırlayan ülkelerin tarihinin yazımından öteye geçmelidir. "Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları", konusunun uzmanı yazarların zevkle okunan yazılarıyla, güzel belge fotoğrafları ve kaliteli baskısıyla, "... önceki binyılın daha kapsamlı denizinden çok farklı bir karaktere bürünmeye başlayan günümüzün küreselleşmiş Akdeniz'ini" anlatan eksiksiz bir belge sunuyor.

Kitap - Faruk Tabak - The Waning of the Mediterranean, 1550--1870: A Geohistorical Approach

Faruk Tabak'ın son kitabı "The Waning of the Mediterranean, 1550--1870: A Geohistorical Approach" yayımlandı. Tabak, Akdeniz'in öyküsünü, ünlü Fransız tarihçi Fernand Braudel'in "Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" adlı klasik eserinde bıraktığı yerden devam ettiriyor.

16. yüzyıldan sonra Akdeniz'in bir bölge olarak yaşamaya nasıl devam ettiğini, siyasi birimlerden tarımsal ürün tiplerine kadar her şeyin birbiriyle örtülü olarak geliştiğini gösteren bu çok zengin ve önemli eserin 46 sayfa tutan kaynaklar bölümünde hem dünyadaki yüksek karbondioksit oranına hem de Ankara keçisinin özelliklerine değinen eserler var.

The Waning of the Mediterranean, 1550-1870: A Geohistorical Approach
Yazar: Faruk Tabak
The Johns Hopkins University Press
Şubat 2008
ISBN-10: 0801887208
ISBN-13: 978-0801887208
448 sayfa

Duyuru - "Küresel Perspektifle Tarih" Konferans ve Sempozyumu

Bilgi Üniversitesi'nde 6 - 8 Mart 2009 tarihlerinde Faruk Tabak'ın çalışmaları anısına "Küresel Perspektifle Tarih" konferans ve sempozyumu gerçekleştirilecektir. Programı görmek için resim dosyasının üzerine tıklayabilirsiniz.

Kitap - Fernand Braudel - Akdeniz ve Akdeniz Dünyası

Fernand Braudel´in Lübeck esir kampında kaleme aldığı ve Mart 1947´de savunduğu "II. Felipe Dönemi´nde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" adlı tezi bazı tarihçileri şaşırtırken, diğer bazılarını da büyülemiştir; bu tez kısa bir süre sonra yeni bir tarih görüşünü ortaya atmıştır. Yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü olan Akdeniz, ilk kez 1949´da yayınlanmıştır. Sonradan defalarca güncelleştirilmiş, genişletilmiş, yeniden yazılmıştır. Eser İngilizce, İtalyanca, İspanyolca ve Lehçeye çevrilmiş ve İtalya ile Fransa´da yayınlanan bir televizyon dizisinin ilham kaynağı olmuştur.

İlk Basıma Önsözden Alıntı

"Akdeniz'i ihtirasla sevdim, kuşkusuz kuzeyden geldiğim için, tıpkı çok sayıda başkaları gibi ve birçok insanlardan sonra. Ona uzun inceleme yıllarımı sevinçle tahsis ettim-benim için bu, bütün gençliğimden de uzun bir süreydi. Bunun karşılığında, bu sevincin birazının ve ışığının çoğunun bu kitabın sahifelerini aydınlatmasını temenni ediyorum. İdeal olan kuşkusuz, romancılar gibi kahramanı keyfimize göre yerleştirmek, onu gözden hiç kaybetmemek ve o koskoca biraradalığını sürekli olarak hatırlamak olacaktır. Ne yazık ki, veya ne mutlu ki, mesleğimiz romanın hayranlık verecek esenliklere sahip değildir. Temenni ettiğim üzere, bu kitaba yanaşmak isteyen okuyucu, demek ki İç Deniz hakkında kendi anılarını, ğörüşlerini de beraberinde getirip metnimi renklendirirse ve elinden geldiğince yapmaya çalıştığım gibi, bu geniş varlığı yeniden yaratma konusunda bana yardımcı olursa, çok iyi birşey yapmış olur... Denizin görülebildiği ve sevilebildiği haliyle, geçmişi hakkında olabilecek en büyük belgeyi meydana getirdiğini düşünüyorum. Sorbonne'da hocam olan coğrafyacıların öğrettiklerinden sadece bunu muhafaza edebildiysem de, onu o kadar inançlı bir şekilde korudum ki, giriştiğim bu işin tüm anlamını o verdi."