BÖLÜM HAKKINDA


AKDENİZ DÜNYASI ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI


Akdeniz Dünyası Araştırmaları Yüksek Lisans programı çerçevesinde, yaklaşık 400 yıl Akdeniz ve Akdeniz bağlantılı denizlerde söz sahibi olmuş, Akdeniz çevresindeki devlet ve milletlerle karışmış ve kaynaşmış olan Osmanlıların, Akdeniz’deki faaliyetleri, egemenlik politikaları, gerçekleştirdikleri deniz ticareti, deniz ulaşımı ve diğer devletlerle ilişkileri konusunda akademik çalışmalar yapılması öngörülmektedir.

Akdeniz’in parçası olarak tanımlanan Ege Denizi ve adalar da, bilimsel çalışmalar açısından aynı önemi taşımaktadır. Üstlendikleri önemli rolleri dikkate almak suretiyle Ege adalarındaki siyasî, idarî, askerî ve ticarî gelişmelerin yanı sıra, Ege Denizi’nde tarihî süreç içerisinde oluşan deniz hukuku gibi konuların araştırılması verimli ve yararlı sonuçlar doğuracaktır.

Bu program, Akdeniz Dünyasındaki devletler arası ilişkilere, ticarî gelişmelere ve deniz hukuku tarihinin oluşumuna yönelik çok farklı alanlarda araştırmalar yapılmasını sağlayacaktır. Bu çerçevede sadece Tarih değil İktisat, Sosyoloji, Coğrafya, Uluslararası İlişkiler ve Hukuk gibi Anabilim dallarına da katkıda bulunabilecek Akdeniz Dünyası Tarihi çalışmalarına başlanmıştır.

Akdeniz Dünyası Araştırmaları Yüksek Lisans Programı Prof. Dr. İdris BOSTAN başkanlığında yürütülmektedir.

Kitap - Adriyatik’te Korsanlık - Osmanlılar, Uskoklar, Venedikliler 1575-1620 - Prof. Dr. İdris Bostan


Adriyatik’te Korsanlık - Osmanlılar, Uskoklar, Venedikliler 1575-1620

Prof. Dr. İdris Bostan’ın uzun yıllar süren araştırmaları sonucu ortaya çıkan Adriyatik’te Korsanlık kitabı korsanlığın geçmişine ışık tutuyor.

16. yüzyılın başlarından itibaren Adriyatik’te saldırılarını arttıran Uskoklar ve on­ların Osmanlı hedeflerine yönelttikleri saldırılar, Adriyatik’te Osmanlı korsan­lığının doğmasına ve Uskoklar kadar onların yardımcısı olduklarına inandık­ları Venediklilere yönelmesine yol açmıştı. Bu durum ise korsanlık hketlerinin or­taya çıkmasına ve giderek önem kazanmasına sebep oldu. Hatta Adriyatik’in dışında da olsa gerek Mağribli ve gerekse Moralı Osmanlı korsanlarının Adriyatik’e girerek buradaki ticaret ve korsanlık hareketlerine katılmışlardı.

Prof. Dr. İdris Bostan, Batılı tarihçilerin şimdiye kadar korsanlar üzerine sadece kendi arşivlerindeki belgelere dayanan araştırmalarına ek olarak Osmanlı arşivlerini de kullanıldığı, alanında bir ilk olan Adriyatik’te Korsanlık kitabını Başbakanlık Osmanlı Arşivi ve Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, muazzam Osmanlı belgeleri külliyatına sahip Venedik ve İspanya arşivlerindeki Osmanlı belgelerini inceleyerek kaleme aldı.

Batılılar tarafından "haydut" olarak gösterilen Osmanlı korsanlarının yanlış tanıtıldığını belirten, Osmanlı korsanları hakkındaki imajın düzetilmesi gerektiğini belirten İdris Bostan Adriyatik’te Korsanlık kitabında; Osmanlı Devleti'nin korsanlığa bakış açısı, Adriyatik'teki politikası, Venediklilerin korkulu rüyası haline gelen Novalı Levendler, Osmanlılara karşı yapılan ittifaklar, İnebahtı Savaşı gibi birçok konuyu ilk defa günyüzüne çıkarılan arşiv kaynaklarından istifade ederek ayrıntıları ile anlatılıyor.

Timaş Yayınları
Haziran 2009 İstanbul
ISBN: 978-975-263-998-0
252 Sayfa

Sergi - Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler

KADIRGADAN ZIRHLIYA OSMANLI DENİZCİLİĞİ

Osmanlı Beyliği 14. yüzyıl başında Ortaçağ dünyasının karanlık deniziyle tanıştı. Venedik ve Cenevizlilerle yapılan savaşlar, Rumeli fütuhatı, ilk tersânelerin kuruluşu bu dönemde gerçekleşti. İstanbul'un fethi Beylikten İmparatorluğa geçiş sürecini noktalarken, Akdeniz ve Karadeniz'i siyasi coğrafyada birleştirecek güçlü bir donanmanın da temelleri atıldı. Rönesans'ın sonlarında korsanlığın etkisi azaldı ve Barbaros Hayreddîn Paşa'nın kişiliğinde Osmanlı denizciliği altın çağını yaşadı. Yeni Dünya'nın keşfi denizcilik dünyasında devrim yapmıştı. Geleneksel Venedik kadırgalarından İspanyol kökenli kalyonlara geçildi; kas gücünün yerini rüzgâr gücü aldı. Osmanlı donanması 18. yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan modernleşme sürecinde öncü bir rol oynadı. Batılı denizcilik eğitimi, yeni teknolojilerin uygulanması ve modern donanma organizasyonu bu dönemin eseridir. Kalyondan zırhlıya geçen Osmanlı deniz gücü artık İmparatorluk adına son sözü söyleyecektir.

Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler sergisi, birbiriyle bütünleşen üç farklı deniz mitolojisini iç içe geçiriyor. Osmanlı denizcilik tarihinin zihinlere kazınmış gemileri, katıldıkları savaşlar ve bu savaşlarda efsaneleşen kahramanlar, tarihsel boyutuyla uygarlık sahnesinde yerlerini alıyorlar. Kurgunun merkezinde geleneksel denizcilik anlayışından modern denizciliğe geçişin olağanüstü serüveni var. İktidar arzuları, yıkılan tahtlar ve insanın kendi kaderini denizle özdeşleştirmesi bu serüvenin ardındaki belki de en eski öykü. Günümüze miras kalmış 16. yüzyıl Osmanlı kadırgasından Yavuz zırhlısına uzanan bir tarihin köşe taşları, denizcilerin anılarıyla yeniden günışığına çıkıyor.

Sergi 15 Mayıs - 4 Ekim 2009 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde görülebilir.

Kitap - Akdeniz'in Büyük Korsanları - E. Hamilton Currey

Akdeniz'in Büyük Korsanları (Sea-wolves of the Mediterranean)

Akdeniz'in Büyük Korsanları, anlatım dili yumuşak, ye yer macera tadında ilerleyen ama gerçek tarihin güçlü kanıtlarla anlatıldığı bir yapıt. Kendisi de bir denizci olan Hamilton Currey, kişisel gözlemleriyle derin tarih bilgisini merak uyandıran bir kitapta birleştiriyor. Daha çok Müslüman korsanların altın çağı olarak bilinen döneme ışık tutan yapıt, korsanlık geleneğinin bilinmeyen yönlerini yaşanmış olaylardan hareketle anlatıyor.

Barbaros Hayreddin, Andrea Doria, Turgut Reis, Kılıç Ali Paşa, Oruç Reis ve şövalye geleneğinden gelen denizcilerin anlatıldığı Akdeniz'in Büyük Korsanları, Hıristiyan ve Müslüman korsanlar arasındaki farkı, ortak bağları ve en önemlisi din ve milliyet tanımayan yağma hırsını akıllardan çıkmayacak anekdotlarla birlikte sunuyor.

Korsanların Gelişi, Korsan Kralın Tanrılaşması, İtalya Sahillerine Baskın, Hıristiyan Orduların Toplanması, Preveze Savaşı, Kürek Donanması, Kadırga, Kalyon ve Nef gibi bölümlerden oluşan kitap, deniz korsanlarına olduğu kadar kara korsanlarına da yer veriyor.

Yazar: E. Hamilton Currey
Çeviren: Kerem Özdural
İstiklal Kitabevi
Kasım 2007 İstanbul
ISBN:975-6115-48-0
379 sayfa

Sempozyum - SHODB Türk Deniz Haritacılığının ve Deniz Araştırmacılığının Geçmişi, Bugünü ve Geleceği Sempozyumu


SEYİR HİDROGRAFİ VE OŞİNOGRAFİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
TÜRK DENİZ HARİTACILIĞININ VE DENİZ ARAŞTIRMACILIĞININ GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ SEMPOZYUMU


(HARBİYE ASKERİ MÜZE /İSTANBUL, 11–12 MAYIS 2009)

11 Mayıs 2009, Saat: 08:30
BİRİNCİ OTURUM – Osmanlı Dönemi Türk Deniz Haritacılığı

Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlber ORTAYLI
  • Prof. Dr. Günsel RENDA - Koç Üniversitesi İnsani Bilimler Fakültesi: “Osmanlılarda Portolon Haritacılığı”
  • Cevat ÜLKEKUL - Tümg. (E):“Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sindeki Haritalar ve Bunların Deniz Haritacılığına ve Seyir, Hidrografiye Katkısı”
  • Yr. Doç. Dr. Fikret SARICAOĞLU - İstanbul Üni. Edebiyat Fakültesi: “Piri Reis Sonrası Dönemde Türk Deniz Haritacılığı”
  • Prof. Dr. Celal ŞENGÖR - İTÜ Jeoloji Müh. Bölümü: “19’uncu Yüzyıl Karadeniz ve Marmara Denizi Haritaları ve 1878 Tarihli Harita Kataloğu”
  • Dz. Kd. Yzb. Bülent GÜRSES - SHOD Başkanlığı: “20’nci Yüzyıl Başlarında Türk Deniz Haritacılığı ve İlk Hidrografi Teşkilatının Kurulması (1909)”
11 Mayıs 2009, Saat: 14:00
İKİNCİ OTURUM – Cumhuriyet Dönemi Türk Deniz Haritacılığı

Oturum Başkanı: Tümg. (E) Cevat ÜLKEKUL
  • Dr. Öğr. Alb. Rasim ÜNLÜ - Dz.Müzesi K.lığı: “Cumhuriyet Başlangıcında ve Ahmet Rasim Barkınay Döneminde Deniz Haritacılık Çalışmaları”
  • Dz. Bnb. Buğser TOK - SHOD Başkanlığı: “Son 50 Yılda Türk Deniz Haritacılığındaki Gelişmeler”
  • Dz. Bnb. Mahmut KARAGÖZ - SHOD Başkanlığı: “Günümüzdeki Türk Deniz Haritacılığının Durumu ve Geleceğe Yönelik Değerlendirmeler”
  • Dz. Yzb. Halim BİRKAN - Dz. K. K. Lığı: “Hidrografik Ölçüm Tekniklerinde Son Gelişmeler ve Kartografiye Etkisi”
  • Kora. (E) Alexandr MARATOS - Uluslar arası Hidrografi Örgütü (IHO) Bşk.: “Dünyada Deniz Haritacılığındaki Son Gelişmeler” (Özel Bildiri)
12 Mayıs 2009, Saat: 09:30
ÜÇÜNCÜ OTURUM – Türk Deniz Araştırmalarının Geçmişi

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Erol İZDAR
  • Cevat ÜLKEKUL - Tümg. (E):“Osmanlı Döneminde Deniz Araştırmacılığı”
  • Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK - İst. Üni. Su Ürünleri Fakültesi:“Cumhuriyet Döneminde Bilimsel Deniz Araştırmacılığı”
  • Y. Müh. Bnb.Mustafa ÖZYALVAÇ - SHOD Bşk.lığı:“Türk Boğazlarına Yönelik Deniz Araştırmaları”
  • Dr. Nejat TARAKÇI - Dz.Kur.Alb. (E):“Deniz Araştırmalarının Askeri, Politik Ve Ekonomik Açıdan Değerlendirilmesi”
  • Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL:“Ege'deki Deniz Araştırma Faaliyetlerinin Kıta Sahanlığı Sorunundaki Rolü" (Özel Bildiri)
12 Mayıs 2009, Saat: 13:50
DÖRDÜNCÜ OTURUM – Türk Deniz Araştırmalarının Bugünü ve Geleceği

Oturum Başkanı: Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK
  • Sn. Oğuz AYDEMİR - Türkiye Sualtı Arkeoloji Vakfı Bşk.:“Ülkemizdeki Sualtı Arkeolojik Araştırmalarının Durumu ve Geleceği”
  • Prof. Dr. Bülent CİHANGİR - DEÜ Dz. Blm. ve Tek. Enstitüsü:“Türkiye’de Araştırma Gemilerinin Potansiyeli ve Bilimsel Deniz Araştırmalarında Rolü”
  • Prof. Dr. Temel OĞUZ - ODTÜ Dz. Bilimleri Enstitüsü:“Türkiye’de Bilimsel Deniz Araştırmalarının Günümüzdeki Durumu ve Geleceği"
  • Dr. Y. Müh. Kd. Alb.Erhan GEZGİN - SHOD Bşk.lığı:“Ulusal Deniz Araştırma Stratejisi Ne Olmalıdır?”
  • Doç. Dr. Şükrü BEŞİKTEPE - NATO Sualtı Arş. Mrk. Oşi. Uzmanı:“Dünyada Deniz Araştırmalarındaki Son Gelişmeler" (Özel Bildiri)

Not: Sempozyum ve diğer etkinliklerle ilgili güncel bilgilere http://www.shodb.gov.tr/100index.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Kitap - 16. Yüzyılda Adriyatik'te Korsanlık ve Eşkiyalık Senjli Uskoklar - Catherine Wendy Bracewell

Catherine Wendy Bracewell’in Adriyatik’te Korsanlık ve Eşkiyalık adlı eseri, okuru başka bir tarih yazımıyla karşı karşıya getiriyor. Tarih imparatorlukların, kralların ve devletlerin mi ? Bu tarihte eşkıyaların, korsanların, tarihin göz ardı ettiği “küçük insanların” payı yok mu? Bracewell bu kitabında, tarih sahnesinde yer almayan “küçük insanlar”ın hayatlarına odaklanarak, 16. yüzyılda üç imparatorluğun sınırlarındaki yaşamı, büyük bir canlılıkla anlatıyor.

Senjli uskoklar tarihte 16. yüzyılda, Osmanlı, Habsburg İmparatorlukları ve Venedik sınırlarında, Müslümanlara karşı “Hıristiyanlığın duvarı”nı oluşturma düşüncesiyle beslenen eşkıyalar ve korsanlar olarak bilinir. Ancak, Müslümanların malları kadar Hıristiyan ve Yahudilerin de mallarını yağmalayan uskoklara karşı Osmanlı İmparatorluğu savaşırken, Habsburg ve Venedik İmparatorlukları bu korsanları kendi amaçları için kullanmaya çalışmıştır.

Catherine Wendy Bracewell, farklı dillerdeki arşivleri büyük bir titizlikle ele alarak, uskokların sosyal, kültürel ve ekonomik tarihlerini okura sunarken, modern Avrupa’nın tarihinin anlaşılması için önemli kavramlar öneriyor; bu kavramlar, farklı bir tarih anlayışının ürünü. İdeoloji, sınır ekonomisi, dinsel görev, etnik köken ve kültürel kimlikler arasındaki bağların anlaşılması için farklı bir perspektif sunan bu çalışma, günümüzdeki “sınırların” anlaşılması, “küçük insanlar”ın hayatlarını anlamak için de önemli bir alternatif sunuyor.




Seminer - Doç. Dr. Sakine Eruz: "Osmanlı Mütercimleri"

Bu haftaki seminerimiz Doç. Dr. Sakine Eruz tarafından "Osmanlı Mütercimleri" konusunda verilmiştir.

Festivalde bir Akdeniz belgeseli: "Marenostrum"

28. İstanbul Uluslararası Film Festivali bir Akdeniz belgeseline de yer veriyor. Ethem Özgüven'in yönettiği belgesel 15 Nisan 2009 tarihinde saat 21:30'da Pera Müzesi'nde izlenebilir.

"Özde hiçbir şey sanıldığı, göründüğü kadar romantik değildir. Özellikle küçük balıkçı için. Bir sabah kalkar ufka doğru bakarsın. Üşümektesindir. Senin, babanın, babanın babasının, eski Foçalıların ya da Likyalıların binlerce yıldır korudukları bir balık merası büyük bir tekne tarafından perişan edilmiş, misal beş ton balık tutulmuştur oradan bir gecede. Ve bitmiştir orası, ebediyen. Balık bitmiştir. Deniz bitmiştir. Saygı bitmiştir. Sevgi bitmiştir. Komşuluk bitmiştir; Rum komşuların çoğu uzaklara gitmiştir... Yalan ve riya, açgözlülük ve şiddet gelmiştir. Bugün Akdeniz'de ve her yerde yaşadığımız budur... Anadeniz Akdeniz'i öğrenmeyi sürdüreceğiz."

Seminer 4 - Ufuk Kocabaş - Yenikapı Batıkları

Yenikapı Batıkları

Bilim insanlarının karada kazısını yaptığı ilk batık gemi çalışması olan ''Yenikapı Batıkları Belgeleme, Konservasyon, Restorasyon ve Rekonstrüksiyon Projesi'' sürüyor. İstanbul Üniversitesi'nce yürütülen bu öncü proje tamamlandığında, İstanbul dünyanın sayılı antik gemi koleksiyonlarından birine sahip olacak. İÜ Edebiyat Fakültesi Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü öğretim üyesi Dr. Ufuk Kocabaş , Yenikapı'da denizden 1.5 km. içeride yürütülen Marmaray kazı çalışmaları sırasında Bizans dönemine ait Theodosius Limanı'nda yedi batık gemi belirlendiğini anımsatarak batıkların, İÜ ile hazırlanan bir proje ile koruma altına alınacağını söyledi.

Marmaray Tüp Geçiş Projesi sırasında ortaya çıkan arkeolojik buluntular, Yenikapı`da kapsamlı kazıların başlamasına neden oldu. 2004 yılında başlayan ve Türkiye`de bir kent merkezinde yapılan en büyük arkeolojik kazı olma özelliğine sahip olan Yenikapı Kazıları, İstanbul`un tarihini aydınlatması açısından önemli buluntuları ortaya koydu. Theodosius Limanı olarak anılan bölümde yürütülen çalışmalarda ise şu ana kadar 34 değişik ölçü ve tiplerde batığa ulaşıldı. Bu batıklar, "Yenikapı'nın Eski Gemileri" adlı kapsamlı bir kitaba da konu oldu.

"Yenikapı`da hem askeri hem de ticari amaçlı batıklar bulundu. Bunlardan dördü Akdeniz`de şimdiye kadar bulunan en eski, kürekli savaş gemisi örneklerinden. Biz üniversite olarak 2005`ten beri Yenikapı kazılarında bulunan bu batık gemiler üzerinde bilimsel bir proje yürütüyoruz. Başkanlığım altında çalışmalarını sürdüren ekibim, toplam 26 batığın korunmasından sorumlu ve bugüne kadar batıklardan 15`ini gün ışığına çıkarıp değerlendirmeye aldık. Elde ettiğimiz veriler Antik Çağ gemi yapım teknolojisi hakkında bilinenleri kökten değiştirecek; özellikle İstanbul`un kültür ve denizcilik tarihine önemli katkılar sağlayacak nitelikte."

Ufuk Kocabaş kimdir?

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı'ndan 1991 yılında mezun oldu. 1991-1992 yılları arasında İstanbul Teknik Üniversitesi; Yabancı Dil Hazırlık Programına katıldı. 1995-1997 yılları arasında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bilim Dalı'nda Prof.Dr.Sait BAŞARAN danışmanlığında "Arkeolojik Sualtı Kalıntılarının Konservasyonu" başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. 1996 yılında sualtı arkeolojisi ve konservasyon konusunda laboratuvar ve kitaplık araştırması yapmak amacıyla üç ay süre ile Londra'da bulundu. 2000 yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Bilim Dalı'nda doktora eğitimine başladı. Halen danışmanlıkları Prof. Dr. Oktay BELLİ ve Prof. Dr. Sait BAŞARAN tarafından üstlenilen "Çamaltı Burnu I Batığı Demir Çapalarının Tarihsel İncelemesi, Koruma, Onarım ve Tıpkıyapım Çalışmaları" başlıklı tez çalışmasını sürdürmektedir. 1992 yılında Rehber Balıkadam, 1993 yılında Uluslararası PADI Dalış Eğitmeni (Open Water Scuba Instructor) brövesi almaya hak kazanmıştır. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Taşınabilir Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 2005 yılında Türkiye Sualtı Sporları ve Cankurtarma Federasyonu-Sualtı Arkeolojisi Kurulu Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Kitapları arasında "Arkeolojik Sualtı Kalıntılarının Konservasyonu"ve "Yenikapı’nın Eski Gemileri I" sayılabilir.

Kitap - Osmanlı Denizgücü "Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü ve Doğu Akdenizde Diplomasi" - Palmira Brummett

Prof. Dr. İdris Bostan’ın danışman editörlüğünde hazırlanan bu kitap 16. yüzyıl tarihinin yeniden değerlendirilmesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa, Avrupa-Asya ve dünya tarihine daha fazla dahil edilmesini öneriyor. Eserde Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’daki yayılması evrensel egemenlik iddiaları, Doğu Akdeniz’de güç elde etmeye yönelik politikalar ve Doğu ticaretinin kontrolünü ele geçirme mücadelesi bağlamında inceleniyor. Bu yeniden kavramlaştırmanın amaçları, Osmn Devleti’ni bir başrol oyuncusu olarak görmek, Keşifler Çağı temasında öne çıkarılmamış cephelere dikkat çekmek ve Avrupa-Asya dünyasındaki ilişkiler anlayışını fark söyleminin oluşturduğu sınırların ötesine taşımaktır.

Kitabın odak noktaları ticaret ve siyasettir; Osmanlı İmparatorluğu’nun biricik, etkisiz ve diğerlerinden uzak bir devlet olduğu görüşünü desteklemektense akademik tartışmalar ile ortaçağ sonundaki ve erken modern dönemdeki devletlerle ilgili mukayeseli analizlerde Osmanlı Devleti’nin ve Osmanlı seçkinlerinin ticarette bilinçli hareket ettikleri görüşünün yer almasına imkân tanımaktadır.

“Bu kitabın dikkate değer bütün tespitleri arasında bana göre belki en önemli olanı, daha çok Avrupalılar için “Coğrafi Keşifler Çağı” olması gereken 16. yüzyıl başlarında Doğu Akdeniz Havzasında yürütülen üstünlük mücadelesinde artık etkinliğini kaybetmiş Memlükler’le sahneye yeni çıkan Safeviler’in, kendileri gibi Türk ve Müslüman olan Osmanlılara karşı savaşırken bölgede söz sahibi olmak isteyen Venedik ve Portekiz’le işbirliği yapmalarına dikkat çekmesi yanında, yeniden şekillenen Akdeniz Dünyasındaki Osmanlı egemenliğinin Kızıldeniz’e taşınma teşebbüslerinde, bölgedeki uluslararası siyasetin ve siyasi dengelerin değişmesinde ve şimdiye kadar pek dikkat edilmeyen Osmanlı iç ve dış ticaretinin etkin konuma gelmesinde Osmanlı Denizgücünün rolüne işaret etmesidir.” - İDRİS BOSTAN

“Osmanlı Devleti’nin rakipleri arasında bir deniz imparatorluğu olması konusunda sunduğu ikna edici görüşler Osmanlı İmparatorluğu’ndaki merkantilizmin genellikle göz ardı edildiği 16. yüzyıl genel tarihi için taze bir nefes.” - VIRGINIA H. AKSAN

“Brummett'in özellikle "Batı" tarihçiliğinde ortaya çıkan çarpıtmayı (kendi ifadesiyle distortion'u) sergilemesi bu alanda onarılması gereken önyargıları belirlemiştir ki çok önemli ve cesaretli bir görev olarak takdir edilmelidir.” - SALİH ÖZBARAN

Osmanlı Denizgücü “Keşifler Çağında Osmanlı Denizgücü ve Akdeniz’de Diplomasi”
Yazar: Palmira Brummett
Çeviren: Nazlı Pişkin
Timaş Yayınları
Şubat 2009 İstanbul
ISBN: 9789752638921
302 sayfa

Seminer 3 - Prof. Dr. Mehmet İpşirli - Osmanlı Tarih Yazıcılığı

Seminerlerimizin üçüncüsünü Prof. Dr. Mehmet İpşirli ile gerçekleştirdik.

Prof. Dr. Mehmet İpşirli kimdir?

Kayseri’de 1945 yılında doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Kayseri’de tamamladı. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Osmanlı Müesseseleri ve Medeniyeti Tarihi Anabilim Dalı'ndan mezun oldu. 1971-1976 tarihleri arasında Edinburg Üniversitesi’nde "Osmanlı Tarih Yazıcılığı" üzerine yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. 1976 yılında mezun olduğu anabilim dalında asistan olarak göreve başladı. 1982'de "Osmanlı İmparatorluğunda Kadıaskerlik Müessesesi" adlı tezle doçentliğe, 1988 yılında "Diplomatik Açıdan Mahzar" adlı çalışmasıyla Profesörlüğe yükseldi. Edebiyat Fakültesi Arşivcilik Bölümünün kuruluşunda yardımcı olup 12 yıl süreyle başkanlığını yürüttü. 1990 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1991 yılında Londra’da arşiv ve kütüphanelerde araştırmalarda bulundu. 1994-95 akademik yılında üç sömestr ve daha sonra üç yıl süreyle yaz sömestrlerinde Kuala Lumpur’da International Institute of Islamic Thought and Civilization’da araştırma yaptı ve dersler verdi. Ağustos 1999’da İstanbul Üniversitesi’nden emekli oldu. Eylül 1999’da Fatih Üniversitesi’nde göreve başladı. Kitapları arasında Tarih-i Selaniki I: Selaniki Mustafa Efendi, Tarih-i Selaniki II: Selaniki Mustafa Efendi, Tarih-i Naima (4 Cilt) sayılabilir.

Kitap - Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları

Akdeniz Nedir?

David Abulafia, Oğlak Yayınları Güzel Kitaplar Dizisi'nin yeni kitabı Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları'na bu soruyla başlıyor. Deniz ve güneş, palmiye ağaçları, açık pazarlar, huzur ve keyif... Artık dünyanın merkezi olmayan bu bölge, sarsıntıların büyük ölçüde sona erdiği tatlı bir dinginlik diyarı... Dünyanın seçkin üniversitelerinden dokuz yazarın kendi uzmanlık alanlarında ele aldıkları on makale, Akdeniz'in fetihlerle, din çatışmaları ve imparatorluklar arası husumetle doğmuş Batı uygarlığının beşiği olduğu gerçeğini temel alan yazılardan oluşuyor. 21. yüzyılda sona ermekten uzak görünen dinler çatışmasının merkezi Akdeniz'in bugününü, geçmişin perspektifinden incelemeye davet ediyor okuyucuları.

Akdeniz kimliğini belirleyen esasların da sorgulandığı kitap, 161'i renkli, 308 görsel malzemeyle yalnızca konunun uzmanlarının değil, konuyla ilgilenen bütün okurların ilgisini çekecek.

"Akdeniz tarihi parçalarının toplamından daha fazlasıdır." Bu görüş temel alınacak olursa, o tarihin aktarımı da Akdeniz'i sınırlayan ülkelerin tarihinin yazımından öteye geçmelidir. "Tarih Boyunca Akdeniz Uygarlıkları", konusunun uzmanı yazarların zevkle okunan yazılarıyla, güzel belge fotoğrafları ve kaliteli baskısıyla, "... önceki binyılın daha kapsamlı denizinden çok farklı bir karaktere bürünmeye başlayan günümüzün küreselleşmiş Akdeniz'ini" anlatan eksiksiz bir belge sunuyor.

Kitap - Faruk Tabak - The Waning of the Mediterranean, 1550--1870: A Geohistorical Approach

Faruk Tabak'ın son kitabı "The Waning of the Mediterranean, 1550--1870: A Geohistorical Approach" yayımlandı. Tabak, Akdeniz'in öyküsünü, ünlü Fransız tarihçi Fernand Braudel'in "Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" adlı klasik eserinde bıraktığı yerden devam ettiriyor.

16. yüzyıldan sonra Akdeniz'in bir bölge olarak yaşamaya nasıl devam ettiğini, siyasi birimlerden tarımsal ürün tiplerine kadar her şeyin birbiriyle örtülü olarak geliştiğini gösteren bu çok zengin ve önemli eserin 46 sayfa tutan kaynaklar bölümünde hem dünyadaki yüksek karbondioksit oranına hem de Ankara keçisinin özelliklerine değinen eserler var.

The Waning of the Mediterranean, 1550-1870: A Geohistorical Approach
Yazar: Faruk Tabak
The Johns Hopkins University Press
Şubat 2008
ISBN-10: 0801887208
ISBN-13: 978-0801887208
448 sayfa

Duyuru - "Küresel Perspektifle Tarih" Konferans ve Sempozyumu

Bilgi Üniversitesi'nde 6 - 8 Mart 2009 tarihlerinde Faruk Tabak'ın çalışmaları anısına "Küresel Perspektifle Tarih" konferans ve sempozyumu gerçekleştirilecektir. Programı görmek için resim dosyasının üzerine tıklayabilirsiniz.

Kitap - Fernand Braudel - Akdeniz ve Akdeniz Dünyası

Fernand Braudel´in Lübeck esir kampında kaleme aldığı ve Mart 1947´de savunduğu "II. Felipe Dönemi´nde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası" adlı tezi bazı tarihçileri şaşırtırken, diğer bazılarını da büyülemiştir; bu tez kısa bir süre sonra yeni bir tarih görüşünü ortaya atmıştır. Yirmi yıllık bir çalışmanın ürünü olan Akdeniz, ilk kez 1949´da yayınlanmıştır. Sonradan defalarca güncelleştirilmiş, genişletilmiş, yeniden yazılmıştır. Eser İngilizce, İtalyanca, İspanyolca ve Lehçeye çevrilmiş ve İtalya ile Fransa´da yayınlanan bir televizyon dizisinin ilham kaynağı olmuştur.

İlk Basıma Önsözden Alıntı

"Akdeniz'i ihtirasla sevdim, kuşkusuz kuzeyden geldiğim için, tıpkı çok sayıda başkaları gibi ve birçok insanlardan sonra. Ona uzun inceleme yıllarımı sevinçle tahsis ettim-benim için bu, bütün gençliğimden de uzun bir süreydi. Bunun karşılığında, bu sevincin birazının ve ışığının çoğunun bu kitabın sahifelerini aydınlatmasını temenni ediyorum. İdeal olan kuşkusuz, romancılar gibi kahramanı keyfimize göre yerleştirmek, onu gözden hiç kaybetmemek ve o koskoca biraradalığını sürekli olarak hatırlamak olacaktır. Ne yazık ki, veya ne mutlu ki, mesleğimiz romanın hayranlık verecek esenliklere sahip değildir. Temenni ettiğim üzere, bu kitaba yanaşmak isteyen okuyucu, demek ki İç Deniz hakkında kendi anılarını, ğörüşlerini de beraberinde getirip metnimi renklendirirse ve elinden geldiğince yapmaya çalıştığım gibi, bu geniş varlığı yeniden yaratma konusunda bana yardımcı olursa, çok iyi birşey yapmış olur... Denizin görülebildiği ve sevilebildiği haliyle, geçmişi hakkında olabilecek en büyük belgeyi meydana getirdiğini düşünüyorum. Sorbonne'da hocam olan coğrafyacıların öğrettiklerinden sadece bunu muhafaza edebildiysem de, onu o kadar inançlı bir şekilde korudum ki, giriştiğim bu işin tüm anlamını o verdi."

Seminer 2 - Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu


Prof. Dr. Ahmet Tabakoğlu kimdir?


1952 yılında Edremit’te doğdu. Orta ve lise tahsilini İstanbul’da tamamladı. İ.Ü. İktisat Fakültesi ve İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünü bitirdi. 1989 yılında İ.Ü. İktisat Fakültesi’nde doktorasını tamamladı. 1986 yılında Doçent ve 1993 yılında Profesör oldu. Halen Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F.’de Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır.
Çok sayıda ilmi makale ve tebliği yanında İslam İktisadına Giriş, İktisat Tarihi: Toplu Makaleler, Gerileme Dönemine Girerken Osmanlı Maliyesi, Türk İktisat Tarihi ve İslam ve Ekonomik Hayat başlıklı kitapları yayınlandı.

İktisat Tarihi Üzerine (metnin bir bölümü)

Somut iktisatta yapılması gereken olaylardan hareket etmektir. Olayların deposu da tarihtir. Bu görüş 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmıştır. İşte iktisat tarihi, Batı'da, böyle bir tarih geleneğinden kaynaklanarak, sanayi devriminin belli bir safhasında yoğunlaşan soyut iktisat çalışmalarına tepki olarak doğmuştur. Gerçekten Ricardo tarafından soyut ve tümdengelimci hale getirilen iktisat teorisine karşı Alman Tarihçi Okulu, "iktisat teorisi gerçeklere dayanmazsa bir ütopya olmaktan ileri gidemez" gerekçesiyle "teori daima tarihten hadise ve örneklerle desteklenmelidir" tezini savunuyordu. İktisat tarihinin doğuşu tarihçi okula çok şey borçludur. Bu okul klasik iktisat okuluna bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Klasik okul iktisadi davranış kurallarının fizik kanunları gibi evrensel olduğunu iddia ederken tarihçi okul toplumun gelişme düzeyine göre farklılık göstereceğine değinmiştir. Klasikler tümdengelim; tarihçi okul ise tümevarım metodunu esas almıştır. Alman iktisat tarihçileri dünyada o kadar etkili olmuşlardır ki İngilizler onların öğrencisi konumundadır.

Seminer 1 - Prof. Dr. Metin Tuncel

Prof. Dr. Metin Tuncel kimdir?

1958 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü’nden “Türkiye Coğrafi Bölgelerinin Zirai Karakteri” başlıklı teziyle mezun oldu. Aynı yıl asistan olarak göreve başladı. 1965 yılında “Bakırçay Vadisi’nin Monografisi” teziyle doktorasını verdi. 1966 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde coğrafya ve şehircilik üzerine çalışmalar yapmak üzere Paris’e gitti. Doçentlik çalışmasını “İzmit Şehir Coğrafyası” konusunda 1972 yılında gerçekleştirdi. 1978’de ise “Türkiye’de Yer Değiştiren Şehirler” adlı takdim teziyle profesör unvanını aldı. 1982 – 1987 yılları arasında Erciyes Üniversitesi’nde rektörlük görevinde bulundu. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi’ne geri döndü. 2000 yılında emekli oldu. Çok sayıda makalesi ve bildirisinin yanında Besim Darkot ile birlikte yazdığı “Ege Bölgesi Coğrafyası” ve “Marmara Bölgesi Coğrafyası” kitapları önemli çalışmaları arasında sayılabilir.